Nereye Kayboldum? - Son Bir Kaç Yıl Böyle Geçti...

Herkese merhaba! Bir zamanlar aktif bir kozmetik bloggerıydım değil mi? Son bir yıldır ara ara yazmakla beraber Temmuz ayından beri genel olarak ortadan kayboldum. Öncelikle blogumu ilk defa ziyaret edenler için 3 yıl boyunca www.mission-beauty.net'te mission beauty olarak yazdığımı belirtmek isterim :) Peki niye ortadan kayboldun diye soracak olursanız orası biraz muallak deeeermişim :P Tabi ki değil, bu süreç içerisinde bir yandan sağlık sorunlarıyla boğuşmakran bir yandan da hamile kalmak için uğraşmaktan hayatımda başka hiç bir şeye vakit ayıramaz olmuştum. Taaa ki bu yazıyı yazana kadar... Bugün yazacağım konunun tamamen makyaj dışında olacağını anlamışsınızdır sanırım. Bu yazı  mutlu sonla biten bir infertilite hikayesi, buradan sonrasını okuyup okumamak tamamen size kalmış :)

Uzun zamandır bu yazıyı yazmalı mıyım, yoksa hayatımdaki bu dönemi kimseyle paylaşmadan yok mu saymalıyım diye düşünüyordum. Fakat anladımki şu an içinde bulunduğum anın, yaşadığım güzel şeyin tadını çıkarabilmem için birileriyle, dertleşmem; içimdekileri dökmem, benim yaşadıklarıma benzer şeyleri yaşayanlar varsa aranızda, en azından onların yalnız olmadığını hissetmelerini istedim.

Ben 22-23 yaşına gelene kadar hep sağlıklı bir kadın oldum. Regl ağrısı çekmeyen, hormon problemi yaşamayan, regl düzeni saat gibi işleyen bir kadındım. Ta ki yüzümde bir anda beliren sivilcelerimi farkedene kadar. Soluğu hemen bir dermatologda aldım. Doktorun ilk sorduğu soru "yumurtalıklarında kist var mı?" oldu. Ben hayır deyince ikinci sorusu ise "Emin misin?" olmuştu. Tabi ben de kendimden emin bir şekilde hayır cevabını vermiştim. Sonrasında açıkçası bu konuyu hiç düşünmedim. Taa ki 2010 yılında işyerimde reglimin 3. günü sancılanana kadar. O kadar büyük bir acı çekmeye başladım ki bir anda, iş arkadaşlarım da anlam veremedi. Gözlerim kararmaya, midem bulanmaya başladı. Yüzümün renginin değişmeye başladığını gören arkadaşlarım beni apar topar taksiye bindirdiler. O dönemde doktora gitmekten pek hoşlanmayan biri olarak (ki hala sevmem) ben taksiyi eve yönlendirdim ve ağrı kesicinin de etkisiyle uyudum. Bir ay sonra yine aynı şekilde herşey güllük gülistanlıkken bir anda dünyam karardı ve regl ağrısı çekmeye başladım. Yaklaşık 8-9 saat ağrıyı çektikten sonra annemlere doktora gitmek istediğimi söyledim. Acildeki kadın doktoru büyük bir kistim olduğunu, muayene için randevu almamı söyledi. Bu arada iki tane de ağrı kesici serumu yedim. İşte benim hikayem böyle başladı. Ben bu işi ciddiye almadığımdan 2-3 ay daha geçirdim. Sonrasında evimize yakın kadın doğum hastanesindeki kadın doğum uzmanından randevu aldım. Gittiğim kadın doktorun ultrasonla bakar bakmaz söylediği şey şu oldu; "Ablacım senin portakal büyüklüğünde bir kistin var. Hemen ameliyat olman lazım, muhtemelen bir yumurtanı alırız. Ameliyat sonrasında da çocuğun olmaz ama tüp bebek için sıraya girersin hemen." Benim o anda yaşadığım şoku tahmin bile edemezsiniz. Tabi ki kapıdan çıkar çıkmaz kontrolsüzce ağlamaya başladım. Ne olmuştu şimdi? Ne demişti ki doktor? Ben sadece kontrole gelmiştim halbu ki... Gerizekalı doktor böyle bişi pat diye söylenir miydi? Evlilik arefesindeyken sevgilime ne diyecektim hem? Ağlaya ağlaya annemi aradım. Hemen bir tanıdığımızın yönlendirmesiyle başka bir doktora gittik. Bu doktor daha sakin bir şekilde herşeyi açık açık anlattı. Sinirlerim birazcık yatıştı. Önüme iki seçenek sundu. Bir süre ameliyatı erteleyip ilaç tedavisi olabilirdim. 3 ay sonra görüşmek üzere vedalaştık. Ben de doğum kontrol hapımı kullanmaya başladım. Bu sırada düğün hazırlıklarına kaptırdım kendimi. 4 ay sonra eşimin ailesindeki tüm kadınları doktoru olan doktora gittim Priştine'de. Küçücük bir kistim vardı ve çocuk yapmama kesinlikle engel değildi.

Bu arada şunu söylemek isterim ki ben hiç bir zaman çocuk delisi bir kadın olmadım. Bir çocuk gördüğümde kucağından indirmeyen, evlenip çocuk sahibi olma hayalleri kuran bir kadın olmadım. Çocuk benim için hep eninde sonunda olacak bir şeydi. Sevgilimle de hiçbir zaman çocuk hayalleri kurmadık. Çok çalışan, çok çalışan, kariyer hayalleri olan bir kadın olarak çocuk benim hayatımda bunların hepsi olduktan sonra 30'lu yaşlarımın ortalarında planladığım bir şeydi. Buraya kadar olan süreçte işin bebek kısmı değil sağlık kısmı beni daha çok ilgilendiriyordu.

Bu konuya da açıklık getirdiğime göre hikayeye devam edebilirim :) Son kontrolüm Temmuz ayındaydı. Kasım ayına geldiğimizde sürekli kasıklarımda bir ağrı çekmeye başlamıştım. Regl dönemim korkunç geçiyor. Bunun dışında kalan günlerimde de oturup kalkarken, tuvaletimi yaparken zorlanmaya başlamıştım. Aralık'ın sonuna kadar bu böyle devam etti. Sonunda ağrılara dayanamayınca bana yine doktor yolları göründü. Tabi bu arada internetten araştırmalara başladım. Yıllardır anksiyete nöbeti geçirmeyen ben geceleri uyuyamamaya, nefes alamamaya başladım. Bende kötü bir şey vardı. Kanser miydim acaba?  Hastaneye gitmekten hiç hoşlanmadığım gibi her gittiğimde kalbim sıkışıyor nefes alamıyordum. Şansıma bu sefer gittiğim doktor çok tatlı bir kadındı, tüm muayene süresince hemşire de elimi tuttu. Bu sefer 9 cm büyüklüğünde bir kistim olduğu söylendi ve acil ameliyat olmam gerektiği söylendi. İğne olmaktan korkan biri olarak benim ameliyat olmam mümkün değildi ^_^ Hal böyle olunca bir hafta da ameliyat olacağım hastane ve doktoru arayarak oyalandım. 2011'in son günü ameliyat olmak için tüm hazırlıkları tamamladım, 2 Ocak'ta ameliyat olup herşeyden kurtulup kuş gibi hafif olacaktım :) Ameliyatımı oldum narkoz ve ağrı kesicilerle geçirdiğim günün ertesinde doktorum gelip ameliyatımın güzel geçtiğini10 cm'lik bir kitle alındığını, endometriosis hastası olduğumu, tek yumurtamın büyük ölçüde işlevini yitirdiğini, içeride pek çok yapışıklığın olduğunu söyledi. Şu an benim hayatımdaki en önemli şey hamile kalmamdı. Çünkü beklemem durumunda bir daha hiç bir zaman çocuk sahibi olmayabilirdim.


Tabi bunları duyunca ben ne yaptım, ben çocuk istemiyorum diye saf saf ağladım :) Hastanede kaldığım 2 gün boyunca ve hatta çıktıktan sonra 1 hafta boyunca ben bir çocuk sahibi olmaya hazır değilim diye ağladım. Bu arada annem ve kuzenlerim çocuk sahibi olmanın ne kadar güzel olduğunu anlatarak beni yatıştırmaya çalıştılar. Sonra sonra ağlamam kesildi, çaresiz kabullendim; eşimin de bana destek olduğunu görünce bu konuyu zihnimde daha gerilere attım. Artık çocuk sahibi olacaktım. İlk 3 ay normal geçti. 3-6 ay regl olmamak için dua ettim. 6-9 ay arasında her regl olduğumu gördüğümde tuvalette gizli gizli ağladım. 9. ayın sonunda artık pes ettim ve kendimi bir sonraki aşamaya infertilite tedavisi görmeye hazırladım. 1. yılın sonunda bir rahim filmi çektirip hemen tedaviye başladık. Prosedür çok uzundu. 3 kez ovulasyon takibi yapacak, olmazsa aşılama sürecine geçecektik. İlk ovulasyon takibi sırasında çok ümitliydim. Sonuçta yumurtalarım çatlamadığı için hamile kalmam o ay mümkün olmadı. 2. ovulasyon takibi sırasında ümitlerim azalmıştı ve tabi ki olmulu sonuç alamadık. Bu aşamada durup bir nefes almak istedim. Araştırmaya başladım, internette forumlara katıldım. Bu süreçte kadınlarkulübü forumu bana çok yardımcı oldu. Benim gibi, benden daha kötü durumda insanlar vardı yıllar boyu çocuk sahibi olmayı düşleyen insanlar vardı. Sonu mutlu biten hikayeler vardı, mutsuz hikayeler vardı. O zaman aklıma birşeyler dank etmeye başladı. Benim çocuğum olmayacak mıydı? Ya çocuğum olmayacaksa ileride ben ne yapacaktım. Eşimle birlikte bir çocuğumuzun olmasını çok istediğimi farkettim. Kariyer hırsım anlamsız geldi birden. Evimde sadece bebeğime bakarak da zaman geçirsem çok mutlu olabilirdim. Ama ben eksiktim. Etrafımdaki herkes ne kadar çabasız hamile kaldığından bahsederken, ben o kadar uğraşmama rağmen bir çocuk sahibi olamıyordum. İçimde bir bebek tutamıyordum. Hamile kadınlar gözümde bir mucize gibi görünmeye başladılar. Ama onlara bunun farkında olmadıkları için içten içe kızdım onlara. Hiç bir zaman kıskanmadım, kimsenin hamile kalmasına üzülmedim ama sahip olduğu şeyin değerini bilmeyenlere kızdım içten içten. Çünkü benim içimde büyüttüğüm tek şey kistlerimdi. Yeniden ameliyat olma yolunda ilerlerken gözümü karartıp Türkiye'de infertilite konusunda isim yapmış bir doktora danışmaya karar verdim. Bir haftalık bir araştırmanın sonunda Halit Fırat Erden'in kliniğinde bulduk eşimle kendimizi. Buradan sonrası bambaşka bir hikaye... Eğer yazının sonuna geldiyseniz tebrik ederim. Ama yazıyı burada bölmem gerekiyor sanırım. Yoksa en uzun blog yazısı yazan blogger olarak tarihe geçebilirim :)

Yazının devamı yarın blogda...

Sevgiler...

 Daha fazlası için sosyal medyada takip edin! 

15 yorum:

  1. nasıl güzel bir yazı olmuş soluksuz okudum...umarım herşey çok ama çok güzel olmuştur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene sevindim :) herşey çok güzel oldu :)

      Sil
  2. Devamını da bugünde yazsaydın keşke, bir solukta okudum çünkü. Eminim çok sancılı bir süreçtir ama sonunun güzel olması ne mutlu. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yazı çok uzun oldu :) bir de son 3 yılı bir anda yaşamak ağır geldi sanırım dinlenme ihtiyacı hissettim :) ama bu akşam yazacağım utlaka devamını :)

      Sil
  3. Ben yazının sonunda her şey açıklığa kavuşacak derken kalakaldım ama :) Instagramda göbüş-lü fotoyu görmüştüm ama yaşananları okumak farklı tabi. Benim de bazı sebeplerden ötürü büyük korkularım var ki daha evli bile değilim. Yazının sonunu merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yazının devamını yazıyorum, korkularına yenik düşme sakın :) Eğer aklında en ufak bir soru işareti bile varsa lütfen doktoruna danış, sevgiler...

      Sil
  4. oyle guzel bir anne olacaksin ki sehercim... her sey cok guzel olacaak :)

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Seher cok guzel bir yazi olmus devamini sabirsizlikla bekliyorum,evliliginden 8 yil sonra cocuk sahibi olmus bir kadin olarak saglik sorunlarimiz yoktu ama buna benzer cok durum yasadim tabii bizim hikayemizde mutlu sonla bitti 11 yasinda bir kizim var darisi sizin basiniza sagliklara bebeginizi kucaginiza alip her gun baska bir heyecan ve olay yasayacaksiniz, tadini cikarin doya doya, tanri size bebeginizin guzel ve harika omrune taniklik etmeyi nasip etsin sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne güzel mutlu sonla bitmiş :) sonu olmayan bir sürecin sonlanması ne demek en iyi sen bilirsin diye tahmin ediyorum. Kuzunla uzuuun bir ömür geçirirsiniz inşallah :)

      Sil
  6. Seheeer... okurken gözlerim doldu, boğazım düğümlendi!!! Çok sıkıntı çekmişsin ama bize hiç yansıtmadın! Umarım hayat da sana bundan sonra sıkıntı göstermez, bebeciğinizle birlikte çoook çoook mutlu olurusunuz!!!! (Ooops sonrasını IG'de görüğüm için trailer vermiş olabilirim :P) Öpüyorum!!!!!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. inşallah başakçım ya inşallah bundan sonrası güzel olur :) aslında sürpriz olsun istemedim yazımın sonu ama yazıdan öyle bir sonuç çıktı sanırım :)

      Sil
  7. canim cok begendim yazini gercekten cok guzel yazmisin cok icten olmus :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. eğer sen beğendiysen güzel olmuştur, benden çok daha fazlasını yaşadın. Umarım bundan sonrası hep güzel olur :)

      Sil
  8. bu arada ben kadinlar kulubunden mirjam :)

    YanıtlaSil

 

Videos